12 Şubat 2013 Salı

ömür boyu aşk...

yeni bir kitaba başlıyorum inşallah bitiririm.ilk okuduğumda etkilendim paylaşmak istedim..

 

Aşkınızı hiçbir dert engellemesin


Evlisiniz. Belki hiçbir şey renkli hayalleriniz gibi olmadı. Başlangıçta el ele tutuşup yürüdüğünüz pamuk döşeli yollarda çakıllar ve dikenler olduğunu fark ettiniz. Ayaklarınız kanıyor, yüreğiniz yanıyor, kim bilir.
Sanki bir rüyadan uyanmış gibi sersem mi hissediyorsunuz kendinizi? “Gök yüzünün başka rengi de varmış/ Geç fark et-tim taşın sert olduğunu” mu diyorsunuz?
Elinizdeki mendili niçin gizliyorsunuz? Gözleriniz neden kızarmış ve nemli? Siz, ağlıyorsunuz.
Oysa hepimiz dertsiz ve sıkıntısız geliriz dünyaya. Eğer bir problemimiz varsa bile habersizizdir en azından. Ağlayan ve üzülen hep anne babamızdır. Bize yeyip içmek, gülmek oyna-mak kalır çocukluğumuz boyunca.
Aylar yıllar geçtikçe dünyanın çehresi değişir. Çocukluğun ilk yıllarında çocukca ve ufak ufak sıkıntılar yaşamaya başlarsınız. Büyüdükçe dertler de büyür.
Bin bir ümitle bir okula girersiniz. Eğitim dev bir sorun olur çıkar karşınıza. Toz pembe hayallerle bir yuva kurarsınız. Kim bilir, çoğu kez gök kubbe başınıza yıkılır, kederden feryat eder-siniz. Mutlu bir gelecek için bir işe girişirsiniz. Refah dolu gün-ler bir serap olur, “hiç” peşinde koşarsınız yıllarca. Takat getirilmez borçlar ve ekonomik çıkmazlar altında inim inim inlersi-niz.
Çocuksunuzdur. Anne ve babanızın sizi anlamadığından yakınırsınız. Anne babasınızdır. Yeteri kadar saygı ve anlayış görmediğinize yanarsınız. Gençsinizdir. Sosyal ve psikolojik problemler çepeçevre kuşatmıştır bütün benliğinizi. Belki bir sevda-ya tutulmuşsunuzdur. Geceniz ve gündüzünüz zindandır.
Bir ev geçindiriyorsunuzdur. Geliriniz sabittir, ama gideriniz sürekli artar. Neyi nereden kısacağınızı bilemezsiniz. Bazen şairin dediği gibi, "Derdim öyle büyük ki.../Hayat öyle bir yük ki..." deyip, yaşamaktan ziyade ölmeyi arzularsınız. Haklısınız, ölmek kolaydır; zor olan yaşamaktır ve siz bu zoru başarmak zorundasınız.
Genç kızsınızdır, genç erkeksinizdir, belki de yeni evlisiniz-dir. Her geçen gün toz pembe hayallerinizin uçtuğunu, etrafa simsiyah bir sis bulutunun çöktüğünü görürsünüz.
Kimileri derdini anlatır size. Bir an kendinizle mukayese e-der, "Senin derdin dert midir, benim derdin yanında?" dersi-niz.
Doğrudur. Ateş düştüğü yeri yakar. Hiç kimsenin derdi küçümsenmeye gelmez. Her ne kadar "Beterin beteri varsa ve herkesin hâline şükretmesi gerekirse" de, herkes kendi derdine odaklanmıştır. Zaten insanlar hangi şeye bakıyorsa, diğerlerine kördür bir bakıma.
Kimi zaman kendiniz, belki eşiniz, çocuğunuz, anneniz veya babanız amansız bir hastalıkla pençeleşmektedir. Kâh paranız olur, çare bulunmaz; kâh çaresi vardır, imkânınız olmaz.
Bazen de hepsi birden gelir dertlerin. Hastalık, geçim sıkıntı-sı, iş problemi, iç dünyamızdaki fırtınalar bir anda sökün eder. Belki de böyle günler için, "Dert dert üstüne gelmezse ben o derde dert demem" demiş atalarımız.
Öyle aylar yıllar yaşarsınız ki, siz dertlerin üstüne çıkıp hedefinize doğru koşmanız gerekirken, dertler sizi esir alır. Gülmeyi unutursunuz. "Nasılsınız?" diyen dostlarınıza, tebessüm ederek "İyiyim" dersiniz. Oysa iyi değilsiniz, kan ağlıyorsunuz. Evet, Yaratana şikâyetiniz yok, ama mutsuzsunuz.
Bir yerlerde bir şeyler eksiktir çünkü. Tıpkı bazı şeylerin fazla olduğu gibi.

Davetsiz dertlerin hiç gitmeyen misafirleriniz olması yetmiyormuş gibi, bir de ulaşmayı istediğiniz idealleriniz, ümitleri-niz, hayattan beklentileriniz vardır. Derdin verdiği acı ve ıztıraptan ideallerinizi düşünemez hâle gelirsiniz.
Hani mutlu bir gelecek istiyordunuz. Hani mesut bir yuva kuracaktınız. Hani iyi bir eğitim görmeyi plânlamıştınız. Hani çok kazanacaktınız, ev, araba alacaktınız. Hani neler neler yapmayı arzu ediyordunuz.
Hayır! Onlar size çok uzakta artık. "Her türlü zevkten vazgeç-tim, acılarım dinsin yeter" demeye başlarsınız.
Acınızı yalnız çekersiniz. Can dostu sandığınız, derdinizi lüt-fen dinler. Zaten çoğu kimseye derdinizi açamazsınız bile. Açtıklarınız da fazla oralı olmaz. Çünkü, pek az kimse kötü gün dostudur. İnsanlar genelde güçlünün ve mutlunun yanındadır.
Bunlar; bir isyan, bir şikâyet ve bir ümitsizlik tablosu değildir. Bir tesbit ve çare arayışıdır. Ve maksadımız, tabiî ki bir dizi çö-züm önerileri sunmaktır.
Farklı kimselerden çok farklı dertler işittim. Başı arşa değme kabiliyetinde olan dağ gibi yeteneklerin yollarını bir kaya parçasının kapattığını gördüm. Deryayı yutacak insanların bir dereyi aşmakta zorlandığına şahit oldum. Sorunlar anaforunda bocalayan nice gencin ağladığını duydum. Övünerek andığımız aile yapımızın geçimsizlik problemiyle çatırdadığını biliyorum.
Derdini yalnız çeken nice insanın gözyaşına ortak olmak istiyorum. Derdi verene değil, çözümsüzlüğe isyan ediyorum. Aşılamayacak bir engel, çözülemeyecek bir problem tanımıyorum. Her derdin devası, her borcun edası, her hastalığın şifası vardır diyorum.
Bu tesbitler ışığında başta ailevî geçimsizlikler olmak üzere önemli sorunlara ve çözüm önerilerine odaklanacağız.
Biz insanız. Sevinçleriniz sizin olsun. Ama, dertlerimizi paylaşarak azaltacağız. Hatta çözerek yok edeceğiz. Hiçbir şey çözümsüz değildir. Ağlamak yerine, derdin çaresinde yoğunlaşacağız. "Hiçbir dert yoktur ki, devası yaratılmamış olsun" demi-yor mu Sevgili Peygamberimiz (a.s.m.)?
İnanıyorsanız, güçlüsünüz. Aşkınızı ve sevdanızı, hiçbir dert engellemesin.
İsterseniz, başarırsınız. Coşkunuzu ve mutluluğunuzu, hiçbir sıkıntı gölgelemesin.
Sizin, ailenizin ve çevrenizdekilerin sorunlarını çözmek sanıldığı kadar zor değil.
Sizi ve eşinizi, yolları sevgi çiçekleriyle süslenmiş “aşk sara-yı”na doğru koşmaya çağırıyorum. Göz kamaştırıcı renk cümbüşü size arkadaşlık edecek. Bu uzun yolda koşarken biraz zah-met çekeceksiniz, yorulacaksınız belki.
Ama, sevgiyi ve aşkı yeniden keşfedeceksiniz.

 CEMİL TOKPINAR

ANNELİK BU İŞTE...

ara ara yaptıkları geliyor aklıma çocuklarımın. bizi taklit edişleri...söyledikleri.....çalışan anne olmak gercekten zor iş.
oğlum teşekkür etmeyi öğrenmiş (onun dili ile tekeşür etmeyi), kızım ilk defa dün  bir tarih olacak niteliktekti hareketi yaptı. Ben hiçbir şey demedim.derslerini yaptı, okuldan gelip üzerini değiştirdi.odasını topladı.bunlar benim için çok farklı şeyler çünkü bu yapılanlar en az 10 defadan sonra yapılan işler olduğu için,dün gercekten cok mutlu oldum..... kızım büyüyormu ne... 

11 Şubat 2013 Pazartesi

2 TANE TIK TIK VAR (durme ve ballerina)


1.ÇEKİLİŞ
tam benlik bi şey bu ya....
sabah gelip baktığımda  acemi gelinden çekiliş duydum çok güzel bir blog olan durmeninmiş. yemek adına herşey bulunabilecek bir konaklama alanı.....
belki banada çıkar umudu ile TIK TIK   yaptım .Şimdi de siznle paylaşıyorum.Mutlı günler sizin olsun efenim BYE...

2.ÇEKİLİŞ

BUDA YENİ TANIDIĞIM BALLERİNA İSİMLİ BLOG GÜZEL VE HIZLI BÜYÜYEN BİR BLOG
ÇEKİLİŞ LER DE GÜZE L.HERKEŞLERE BOL ŞANS

bugün hava oğlum gibi idi


sabah hava soğuktu....
öğle karlı idi
ikindi güneşli idi......
akşam........???

bu resim gibi idi bugün hava....aynı benim oğlum gibi.   ağlarken gülen gülerken ağlayan...ağlarken gözleri elinin dışı ile silip gülmeye çalışan....gercekten cok farklı ve güzel hava ...

TIK TIKÇILAR BURAYA... ÇEKİLİŞ VAR


öylesine geziniyordum acemi gelinin postlarına bakarken bu çekilişi gördüm ve paylaşmak istedim .
bana cıkmaz  ama benim vesile olduğum insanlara çıkar İNŞALLAH....haydi ... çekilişe

10 Şubat 2013 Pazar

MİM İLE GELDİM İŞTE......

Geçen hafta izinliydim.evde de çok fazla müsait olmadığım için ne bloguma girdim nede int. doğru düzgün baktım. bugün işe başladım işlerden fırsat bulunca baktımki mimlenmişim.Sevgili terzi esma tarafından bende hemen cevaplamak istedim.Benimde mimleyeceklerim olur umudu ile. İşimi ve blogumu çok özledim.
TERZİ ESMA nın blogununda da çok faydalı işler var.
bakılması gereken faydalı bir blog.
1. Şimdiye kadar gezdiğiniz yerler içinde en çok nereyi ve nesini beğendiniz?
AMASYA -KRAL MEZARLIĞI
2. Hobiniz ile ilgili bir püf noktası paylaşırmısınız bizimle?
FAZLA BİLGİM OLMADIĞI İÇİN PÜF NOKTALARIM YOK DAHA
3. En memnun kaldığınız makyaj malzemeniz nedir?
MAKYAJ YAPMIYORUM
4. En beğendiğiniz film ve konusu nedir?
HAYALET .KONUSU AŞK
5. Sizce okuduğunuz en güzel kitap hangisiydi?
KURAN-I KERİM
6. Şu an ne olsa sizi çok mutlu ederdi?
AÖF SINAVLARINDAN GECMİŞ OLMAK
7. Seni en sinirlendiren şey nedir?
SÖZÜMÜN DİNLENMEMESİ
8. Bugünlerde favori kıyafet kombininiz nedir?
PANTOLON-UZUNTUNİK-
9. Sevdiğin işi mi yapıyorsun? Hayır ise ne yapmak isterdin?
EVET
10. Bu aralar en çok dinlediğiniz şarkı nedir?
ÇOK FAZLA FIRSATIM OLMUYOR ŞARKI DİNLEMEYE AMA TÜRKÜLERİ SEVERİM
11. Ayrılmaz parçan?
TELEFON

1 Şubat 2013 Cuma

izine çıkacağım neleri özleyeceğim...

gelecek hafta izinliyim. şu başıma dert aldığım derslerimi çalışacağım.birazda kızımla vakit geçireceğim..
bununla birlikte evde olmanında tadını çıkaracağım...
işe geldiğimde çay içmeyi özleyeceğim....
iş arkadaşıma kıııızzz ......demeyi özeleyeceğim
yan oda arkadaşım ve blogdaşımla (bak ben ne yapacağım, buna bak  şuna bak) demeyi özleyeceğim...
öğle arası çarsılara çıkışları özleyeceğim.....

TURUNCU AYICIK..

boyundan başlamalı
haroşa kol ve etek ucu saçörgüsü
çok tatlı bi şey.....

31 Ocak 2013 Perşembe

soba boyasından eski bir fener

belkide 40 yıllık bir fener.
bu feneri bulduğumda ve bu hale getirdiğimde bunu böyle biryerde paylaşacağım hiç aklıma gelmezdi açıkcası.
ama  su var ki bu yaptıklarım yani bir şeyleri boyama, örme, değişik olaylar benim açığa çıkarmadığım bir olay imiş.
bu feneri çeyizimin için yaklaşık 10 yıl önce falan boyadım.ilk önce garipsendi, sonra benim böyle şeyler yaptığım etrafımca kabul edildi.
o zaman boyalardan haberim yok tabi....
bu boya da  eskilerin soba boyası....
evet soba boyası bilenler bilir,  bir de bunun gümüş rengi vardı.
ama ben bunu tercih etmiştim.
tel olan yerinde de cam vardı incecik onun içinede renkli çiçekler koymuştum
camı kırıldı bu şekil aldı.

böyle eski nesneleri görünce çok farklı oluyorum.bunlara kimler kullandı o an neler yaşandı, hangi amaç için kullanıldı.zamanında çok değerli olan bir şey şimdi vitrinde. bunları kullananlara sizin bu kullandığınızı alıp vitrine koyacağım deseydik tepkileri çok farklı olurdu eminim
şimdi
bize senin kullandığın klavye var ya ben onun tuşlarını tek tek boyayacağım, sonra kenarlarına dekopaj yapıp duvara asacağım deseler.
aynı onun gibi....


30 Ocak 2013 Çarşamba

MİMLENDİM.......

acemi gelin  den seni mimledim diye bir mesaj gelince önce çok üzüldüm. ne olduda MİMLENMİŞTİM. sonra okuduğumda 
bloglar arası yardımlaşmanın adıymış MİM. tabi hemen işlemlere başlayıp soruların cevabını yazmaya başladım ve acemi geline gönderdim. 
AMA öyle değilmiş tabi kendi blogunda yapman gerekiyormuş 

UTANDIM
 şimdi başlıyorum 

1-burcunuz nedir?
TERAZİ
2-hayatınızdaki en iyi yaptığım şey olarak neyi söylersiniz?
HERŞEYE RAĞMEN İŞİMİ BIRAKMAMAK
3-hayatınızdaki keşkeniz nedir varsa tabi?
VAR. TABİ OLMAZ MI BENCE HERKESİN BİR KEŞKESİ VARDIR MUHAKKAK. AMA GURUR YAPIP SÖYLEMEZLER.BENİM KEŞKEM İSE ÜNİVERSİTEDE VERİLEN İŞ İMKANINI DEĞERLENDİRSEYDİM
4-en sevdiğiniz yemek?
YEŞİL FASULYE-FIRINDA KARNIBAHAR
5-en sevdiğiniz ve sevmediğiniz özelliğiniz?
EN SEVDİĞİM ÖZELLİĞİM:İNSANLARIN KUSURLARINA BAKMAMAK.
SEVMEDİĞİM: İNSANLARA GEREĞİNDEN FAZLA DEĞER VERMEK VE BUNU TEKRARLAMAK
6-en son okuduğunuz kitap?
ÇOCUK BAŞ BELASIMI BAŞ TACI MI
7-dünyada en çok gitmek istediğiniz yer?
MEKKE
8-sofrada olmassa olmazınız?
YOĞURT-
9-en çok etkilendiğiniz film?
HAYALET
10-mesleğiniz nedir?
KAMU GÖREVLİSİ
11-en sevdiğiniz renk?
KIRMIZI


DİĞER MİMLİLER
samsun havası
bir mavim bir pembem
ayşe(acemi dikiş tasarım)